{
    "title": "Gül Dikeni",
    "image": "https://www.gul.gen.tr/images/gul-dikeni.jpg",
    "date": "20.01.2024 12:00:32",
    "author": "ayşe ekercan",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Gül dikeni,</b> renk ve kokularıyla güller insanları asırlardır hayran bırakmışlardır. Tatlı sert deyimine en çok yakışan bitkilerden biri güldür. Güzellik ve tatlılık tarafını çiçeği ile kazanırken, sertliğini dikeni tarafından alır. Gülün dalında olan dikenler onu koparırken hemen kendini fark ettirirler. Aslında bu güzel renkli çiçeğin hayatiyetini sürdürebilmesi için gereklidir. Dikenler sayesinde diğer otobur canlılardan korunmuş olur. Ayrıca <b>gül dikeni</b> çiçeğin tırmanabilmesi için bir kanca gibi vazife yapar. Güller tabii halde ışığı çok seven bir çiçektir. Kalabalık, iç içe geçmiş ağaçlar arasında ise dikenler olur ve onun ışığa erişebilmesi için en büyük ve en önemli yardımcılarıdır.</div><div><br></div><div>Hatta bu nadide çiçeğe şiirler bile yazılmıştır. Gül güzelliğinin yanında ticari sahada, Isparta'da olduğu gibi pek çok yer de dikkat çekmektedir. Sadece Almanya da geçen sene 800 milyon adet gül satıldığı bilinmektedir. Bilindiği gibi gül çok eski çağlardan beri insanlar tarafından yetiştirilmektedir. Yaprakları tam kapalı gonca olarak tabir edilen güller, yetiştiricilerin çabasıyla, aşı ve diğer tozlaştırma tekniği ile birçok şekle ve değişik renklere bürünerek ötelerin, o güzellikler diyarının birer mesajı olmuşlardır.</div><div><br></div><div>Çiçekçileri tarafından çok aranan ve çok sevilen, kapalı gizli bir kutu gibi yaprakları sarılmış olan bu güller aslında doğada da bulunmaktadır. Mesela Çin'deki çay gülleri ve kuzey Avrupa'daki güller bunların arasındadır. Bunları inceleyen ve taklit eden insanlar kapalı gülü yetiştirmeye başlamışlardır. Pek az kişinin bildiği gibi aslında gül beş tane tek yaprağı sahiptir. Çevre şartları ve yer yüzündeki radyoaktivitenin sebebi ile gülün genetiği değişikliğe uğramıştır. Gül bitkisinin yaprak sayısı bu yüzden 25'i bulmuştur. Gülü iyi bilen botanikçiler, yeni gülün sürgünlerini röntgen şualarına tutarak, kromozom yapısını değiştirmiş ve daha güzel ve cins güller yetiştirmeyi başarmışlardır.</div>"
        }
    ]
}